1949
yılında Kayseri’de doğan Mustafa Vedat Sakman, divan sazı üstadı baba Mazhar
Sakman (1910-1994) sayesinde çocuk yaşta müzikle ilgilenmeye başlar ve ilk
olarak davulla, daha sonra günümüze kadar bırakmayacağı gitarla tanışır. 12 yıl
Grup Doğuş birlikteliğinden sonra kariyerine yalnız devam etmek ister ve 1980’lerde
tanınmanın en önemli yollarından biri olan Eurovision yoluna girer: o yıllarda
milli dava gözüyle baktığımız Eurovision Türkiye elemelerinin 1983 yılındaki 8
finalistinin arasında “Müzisyen” adlı bir eser ile Vedat Sakman karşımıza çıkar,
ancak Almanya’daki yarışmaya katılma vizesi Çetin Alp’in seslendirdiği
“Opera”’nın olur. Vedat Sakman, 1987 yılında bu sefer Seden Gürel olarak
tanıdığımız Seden Kutlubay ile birlikte, Nezih Topuzlu’nun sözlerini yazdığı ve
efsane besteci Selmi Andak’ın bestelediği “Hayat Pencerenin Dışında” (Ajda
Pekkan bu şarkıyı aynı yıl “Süperstar 4” albümünde “Yeniden” adıyla
seslendirmiştir) ile Eurovision elemelerinde şansını dener, ancak bu sefer de
vizeyi Seyyal Taner ve Grup Lokomotif’in seslendirdiği “Şarkım Sevgi Üstüne”
alır. Garip bir tesadüftür ki Vedat Sakman’ın ülke finalinde yarıştığı ancak
galip gelemediği 1983 ve 1987 Eurovision yarışmalarından Türkiye sıfır puanla
döner.
Bu
denemelerden sonra Vedat Sakman, 1983 Eurovision elemelerinde yarıştığı şarkısı
ile adlandırdığı “Müzisyen” adlı ilk albümünü 1988 yılında MAS PLAK etiketiyle
piyasaya sürer, bu albümde yer verdiği “Tay” adlı şarkısı Nükhet Duru’nun aynı
yıl piyasaya sürülen “Benim Şarkılarım” albümünde de yer alır. 1988 yılını
Vedat Sakman açısından ilginç kılan bir detay daha var: 1989 Eurovision Türkiye
elemeleri için Timur Selçuk tarafından bu yıl oluşturulan Grup Pan’ın 4
üyesinden biri de Vedat Sakman’dı (diğer üyeler Hazal Selçuk, Arzu Ece ve
Sarper Semiz). Ve Mart 1989’da yapılan Türkiye elemelerinden Grup Pan “Bana
Bana” adlı şarkıyla Kayahan’ın seslendirdiği “Ve Melankoli”nin 8 puan önünde
galip çıkar ve Lozan’da yapılacak yarışmaya katılma hakkı kazanır. Vedat Sakman
1989’da hız kesmez ve Zuhal Olcay’ın “Küçük Bir Öykü Bu” adlı ilk albümünün tüm
bestelerine ve düzenlemelerine imza atarak müzik dünyamızdaki yerini bir parça
daha sağlamlaştırır (bu albümdeki tüm sözler, Galatasaray Liseli ağabeylerimden
söz yazarı Mehmet Teoman’a aitti). 1990’da çıkan ikinci Zuhal Olcay albümü “İki
Çift Laf”ta da 11 şarkının 9’unda besteci olarak Vedat Sakman ismini görürüz,
kendisi aynı zamanda tüm düzenlemelere imza atan isim olur. 1991 yılında Akrep
Nalan’ın ilk albümü “Dağ Çiçeği”nin isim şarkısının söz ve müziğini yapmanın
yanı sıra albümdeki tüm şarkıların düzenlemelerini Vedat Sakman yapar.
1992
yılında ise artık sıra ustaya gelir: “Kapılar” adlı albümle müzik dünyasının
kapılarını iyiden iyiye açan Vedat Sakman, 11 şarkı ve 1 miks ile karşımıza
çıkar. Albümde yer alan şarkıların tümünün besteleri Vedat Sakman imzası
taşırken, 5 şarkının sözlerinde de aynı ismi görürüz, diğer söz yazarları şair
Ümit Yaşar Oğuzcan, Ferhan Şensoy, Yıldırım Türker ve elbette Mehmet Teoman’dı.
Albümde Zuhal Olcay’ın 1989’daki ilk albümünde seslendirdiği “Yalnızlığım”, Akrep
Nalan’ın 1991’de seslendirdiği “Dağ Çiçeği” ve 1992 yılında Leman Sam’ın
seslendirdiği “Kavak Yelleri”nin (söz-müzik: Vedat Sakman) yanı sıra, sözleri bir
başka Galatasaray Liseli Ferhan Şensoy’a ait ve 1993’te sunucu ve tiyatro
sanatçısı Cem Özer’in “A! Cem’i Şarkılar” albümünde de yorumladığı “Muammalı
Hummalı Aşk” yer alır. Hem “Müzisyen” albümünde hem de Zuhal Olcay’ın “İki Çift
Laf” albümünde yer alan “Süreyya” ve “Bırak Her Şeyi” ile yine “Müzisyen”
albümünde yer alan “Tay” da evlerimize tekrar konuk olan şarkılardandı. 1993
yılında ise müzikle ilgili bir organizasyonda Vedat Sakman ismi geçer: 30 Nisan
1993 günü Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “35 Yıl, 35 Besteci” adlı
organizasyonda aralarında Vedat Sakman’ın da bulunduğu 35 besteci müzik
dünyasına katkıları için onurlandırılır, Vedat Sakman’ı bu 35 besteci arasına
dahil eden bestesi ise “Yalnızlığım”dı.
1994’te
bu sefer “Sevgileri Unutmadık” adlı 9 şarkı ve 1 mikslik yepyeni bir Vedat
Sakman albümü karşımıza gelir. 6 şarkının sözleri ve müzikleri Vedat Sakman
imzası taşırken (bunlardan biri Zuhal Olcay’ın “İki Çift Laf” albümünde yer
alan “Hayallerim”), iki Vedat Sakman bestesi ise Mehmet Teoman’ın (Zuhal
Olcay’ın ilk albümündeki “Neden”) ve Jale Mutlu’nun sözleriyle karşımıza gelir.
Tüm Vedat Sakman diskografisindeki tek istisna olarak sahibinin sesi olmayan
tek şarkı, “Müzisyen” albümünde de karşımıza çıkan “Şarkısız Şarkıcı” (söz ve
müzik: Teoman Tarhan) bu albümün diğer konuğu olur. Bu albümle ilgili bir diğer
detay da albümün açılış şarkısı “Götürelim Abi”nin bir boru firmasının reklam
müziği olarak kullanılmasıdır.
Bundan
sonraki süreçte albüm anlamında sekiz yıl gibi bir suskunluk bizleri beklese
de, müziğimizin içinde Vedat Sakman ismi hep yer alır, destek verdiği
albümlerin yanı sıra prodüktör olarak da. Hümeyra’nın 1997 çıkışlı Beyhude albümünde
aranjör olarak ve iki şarkının (“Göçtü Gitti” ve “Yüreğim Var”) bestecisi
olarak yer alan Vedat Sakman, 1998 yılında ise Leman Sam’ın “İlla” ve Zuhal
Olcay’ın “İhanet” albümlerinin düzenlemelerini üstlenir. “İlla” albümünde “Her
Neyse” ve “İlla” adlı sözleri Mehmet Teoman’a bestesi Vedat Sakman’a ait
şarkılar birer klasik haline gelirken, “Kandilli” adlı sözü ve müziği Vedat
Sakman’a ait şarkı ise yine bu albümden Vedat Sakman adına akılda kalan
şarkılardı. “İhanet” albümünde ise 10 şarkının 9’unda söz yazarı ya da besteci
olarak Vedat Sakman ismini gördük: Attila İlhan’ın unutulmaz şiirinden
bestelenen “Ayrılık Da Sevdaya Dahil” ve 4 sene önce “Sevgileri Unutmadık”
albümünde de yer alan “Ankara’da Aşık Olmak” bu albümde ön plana çıkar.
1999
çıkışlı Banu Akın albümü “Kırmızı Leke”deki şarkılarda aranjör olarak yine
Vedat Sakman ismini görürüz. Daha sonra doktor ve piyanist Ece Ülker’in tamamı
kendi bestelerinden ve çoğu kendi sözlerinden oluşan ilk albümü “…Önce Şubat
Bitti” 2000 yılında Sakman Prodüksiyon etiketiyle çıkar, bu albümün de
aranjörlüğünü Vedat Sakman üstlenir, yine 2000 çıkışlı bir başka Sakman
etiketli albüm piyanist Burçin Büke’nin “Volume 1: Rüyam-My Dream” albümü olur.
Bu dönem yayınlanan İkinci Bahar dizisinin müziklerini de Vedat Sakman besteler.
8
yıllık suskunluk, 2002 yılında çıkan Sakman Prodüksiyon etiketli “Usulca”
albümüyle son bulur (bu albümdeki “Melekler” şarkısı, “Yasemin Yağmurları”
adını alarak 2004 yılında çıkan Aşkın Nur Yengi albümünün isim şarkısı olur).
Yepyeni şarkılardan oluşan bu albümdeki 10 beste de Vedat Sakman imzası
taşırken, sözlerden 6’sı Vedat Sakman, 2’si Mehmet Teoman, 1’i Ece Aksoy, bir
tanesi de Yusuf Kurçenli & Vedat Sakman ortak imzası taşıyordu.
Prodüksiyon
sürecini durdurmayan Vedat Sakman, Sakman Prodüksiyon etiketli bir başka albümü
ise 2003 yılında bizlerle buluşturur: Mehmet Teoman ve Ferhan Şensoy gibi bir
başka Galatasaray Liseli Selmi Andak’ın uluslararası ödül alan bestelerinin bir
kısmından oluşan “Uluslararası Ödüllü Selmi Andak Şarkıları” adlı albümdeki
şarkıların birçoğunda aranjör olarak yine Vedat Sakman ismi yer alır, bu
albümde 16 yıl önce Eurovision Türkiye elemelerinde Vedat Sakman’ın Seden Gürel
ile birlikte seslendirdiği “Hayat Pencerenin Dışında” da İtalyan sanatçıların
yorumuyla kendisine yer bulur. Aynı yıl Selçuk Yöntem’in çıkardığı şiir albümü “Şiir
Niye” de Sakman Prodüksiyon’un bir ürünüdür ve Reha Yünlüel, Cemal Süreya, Can
Yücel, Ümit Yaşar Oğuzcan, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Aysan, Haydar Ergülen
ve Tuğrul Asi Balkar şiirlerinin Vedat Sakman tarafından bestelenmesiyle
karşımıza gelir. 2003 yılının bir başka gelişmesi de Kuşadası Altın Güvercin
Şarkı Yarışması’nda finale kalan 10 besteden birinin bir Vedat Sakman bestesi (“Yine
Ayrılık”) olması olur: gitarist Murat Güner ve 2008 yılında “Vedat Sakman
Şarkıları – Gülümser” adlı ilk albümüyle müzik piyasasına resmen adım atacak
olan Gülcan Altan şarkıyı birlikte seslendirir. Dolu geçen 2003 yılıyla ilgili
bir başka bilgi ise Füsun Coşkun’un (Füsun Balta) ilk albümü “Sarhoş”un Sakman
Prodüksiyon’dan çıkması ve “Alev Alev” (söz: Mehmet Teoman), “Uzaklarda” (söz:
Füsun Coşkun), “Olsa Da Olmasa Da” (söz: Vedat Sakman) ve “Turnam” (söz: Vedat
Sakman) adlı dört Vedat Sakman bestesi içermesidir.
2003
yılından sonra, 2011 yılında çıkacak olan “Yaşamın Gözlerin Kadar Güzel Olsun”
albümüne kadarki süreçte Vedat Sakman bizlere 2006 yılında çıkan “Konser”
albümünü sunar, bu albümde daha önce Zuhal Olcay ve Leman Sam’dan duyduğumuz
şarkıların birçoğunu ilk kez sahibinin sesinden dinleme şansı yakalarız. Levent
Yüksel’in 2006 yılında çıkan “Kadın Şarkıları” adlı albümünde de “Yalnızlığım”
adlı Vedat Sakman şarkısı yer alır. Mustafa Ceceli’nin kendi adını taşıyan ve
2008 yılında çıkan ilk albümünde yer alan Mehmet Teoman’ın sözlerini yazdığı ve
Vedat Sakman’ın bestelediği “O Ben Değilim” ise o dönemin bir başka gelişmesi
olarak kayıtlara geçer. “Yalnızlığım” bu sefer 2008 yılında Hepsi grubunun
“Şaka (10+1)” albümünde karşımıza çıkar. Yine 2008 yılında yukarıda da
bahsettiğim gibi “Vedat Sakman Şarkıları – Gülümser” adlı ilk albümüyle Gülcan
Altan müzik piyasasına giriş yapar ve bunun yanı sıra Cezmi Ersöz, kendi
şiirlerini Vedat Sakman’ın besteleriyle seslendirdiği “Kendini Saklama
Çiçekleri” albümünü piyasaya sürer. 2009 yılında bu sefer Vedat Sakman’ın düzenlemeleriyle,
Haluk Çetin’in bestelerinden ve Cezmi Ersöz, Sunay Akın, Nazım Hikmet, Gökhan
Hoştürk, Nihat Behram, Ahmet Telli ve Ataol Behramoğlu’nun şiirlerinden oluşan şiir
albümü “Şiiriçi Şarkılar” piyasaya çıkar.
Sonra
sıra yine uzun bir aradan sonra Vedat Sakman’ın solo albümüne gelir: 2011
yılında “Yaşamın Gözlerin Kadar Güzel Olsun”, 14 tane Vedat Sakman bestesinden
oluşur. Söz yazarı olarak ise 6 şarkıda Vedat Sakman ismini görürüz, geri kalan
sözler bu şairler ve söz yazarları arasında pay edilir: Mehmet Teoman (4), Federico
García Lorca, Atilla Birkiye, Tomris Sakman, Duygu Asena. Ferdi Özbeğen'in 2011
yılında çıkan üçlü koleksiyon serisinin üçüncü albümü "Şarkılarım"a
aranjör olarak destek veren Vedat Sakman, 14 yıl sonra çıkan ilk Leman Sam
albümü olan 2012 çıkışlı “Nereye Kadar” albümünde de hem aranjör olarak hem de
3 şarkının bestecisi olarak yer alır. Konsere geçmeden önce sanatçının son
olarak 2013 yılında “Odada İkimiz” albümüyle ve 2015 yılında 22 şarkılık bir “best
of” albümü olan “En Şarkılar” albümüyle 50 yılın birikimi bizlerle buluşturduğunu
belirtelim.
Konser
bir Nazım Hikmet şiiriyle açılır: “Hiçbir Ağaç Böyle Harikulade Bir Yemiş
Vermemiştir”. Ardından 2011 yılında tanıştığımız “Yaşamın Gözlerin Kadar Güzel
Olsun” bizlere eşlik eder. Daha sonraki şarkılar başka seslerden de kulağımıza
gelen şarkılardı: ilk olarak 1998’de Zuhal Olcay’dan dinlediğimiz Attila İlhan
şiirinin bestesi “Ayrılık Da Sevdaya Dahil”, sonrasında ilk Leman Sam sayesinde
tanıştığımız “Deli Kuş” ve “Her Neyse” gelir. Bu şarkılardan sonra güzel bir
sürpriz bizleri bekler: “Ankara’da Aşık Olmak” için sahneye Zuhal Olcay davet
edilir ve bu şarkıyı Vedat Sakman ile birlikte söyler. Sonrasında “kanatlarımın
altındaki o harika rüzgar olduğun için teşekkür ediyorum” sözleriyle ustaya
ettiği teşekkür ise her gün her yerde gördüğü kavgalardan ve vefasızlıklardan
bıkmış insanlar için ilaç gibi gelir adeta. Sonra üst üste üç İstanbul şarkısı
dinleriz: “İstanbul”, “Gözleriniz İstanbul” ve “Kandilli”. Özellikle hareketli
yapısı nedeniyle salonda coşku yaratan “Kandilli” bittikten sonra Caddebostan
sahiline inip “İstanbul seni seviyorum!” diye bağırmamak için kendimi zor
tuttuğumu ifade etmeliyim. Doğma büyüme Kadıköylü olarak yavaş yavaş bıkmaya
başladığım bu şehre olan sevdamı bu şarkılardan sonra tazeledim diyebilirim.
Konserin onuncu şarkısı ise Hümeyra’nın sesiyle tanıştığımız “Göçtü Gitti” olur.
Bir sonraki şarkı ise sanatçının William Shakespeare’in “Bazen” şiirinden
adapte ettiği beste olur, bu şarkıyı yukarıda da bahsettiğim ve ilk Mustafa
Ceceli’den duyduğumuz “O Ben Değilim” izler. Sonra “En Şarkılar” albümü
sayesinde uzun bir aradan sonra tekrar buluştuğumuz “Süreyya”yı hatırlarız.
Üst
üste iki Nazım Hikmet şiiriyle konser devam eder: “Odada İkimiz” albümünde yer
alan “Denize Dönmek İstiyorum” (farklı besteciler tarafından da bestelenmiştir)
ve “Odada İkimiz”. Bu duygusal dakikalar, sanatçının şarkı arasında Gezi
olayları sırasında 2013 yılında Eskişehir’de hayatını kaybeden Ali İsmail
Korkmaz’a adadığını belirttiği ve 2006’da kaybettiğimiz yazar Duygu Asena’nın sözlerinden
oluşan “Bebeğim” ile yerini hüzünlü alkışlara bırakır. Seyircilerin eşliğiyle
tamamlanan “İlla”dan sonra sıra Vedat Sakman’ın özel önem verdiği ve müzikali
üzerinde çalıştığı Ömer Hayyam’a gelir: “Aşıksan Eğer” ve adeta hayatımızı
anlatan “Kuklalar”, sözleriyle hepimizin sorgu mekanizmalarını şöyle bir yoklar.
Sözleri Vedat Sakman’ın kızı Tomris Sakman’a ait olan “Ay Tutulsun”u iki yıl
önce bize ulaşan “Odada İkimiz” albümünden sonra bir kez daha dinleme fırsatı
bulurken, konser hayatlarımıza ilk Zuhal Olcay’ın sesiyle giren iki şarkı olan
“Yalnızlığım” ve “Küçük Bir Öykü” ile ve de ayakta gelen alkışlarla noktalanır.
Sonrasında
bis yapılır ve eski bir dostla, “Kavak Yelleri” ile buluşuruz. Şarkının
sonrasındaki hareketli kısmın Kalinka’nın melodisine bağlanması salonda
herkesin yüzünü güldürürken Vedat Sakman Bülent Tekelioğlu’nun yerine davula
geçerek bize kısa bir dinleti yaşatarak tekrar huzurumuzdan ayrılır. İkinci bis
yapıldıktan sonra da “Götürelim Abi”yi dinleriz, ancak şarkının bitiş cümlesi
beklenilenden farklıdır ve alkışlarımızı ikiye katlar: “hiçbir şey olmaz
direniriz abi!”
Yukarıda
uzun uzun anlattım meraklısı için, bir de özet geçeyim: tiyatro oyunlarında
müzik direktörlükleri, müzikaller, dizi ve film müzikleri (Ay Işığı Neredesin,
Eltiler, Feride, Kiraz Çiçek Açıyor, Kurşun Ata Ata Biter, Kurşun Kalem, Mars
Kapıdan Baktırır), reklam müzikleri (Eurodecor, Kervan Çeyiz, Fırat Boru), aranjör
ya da besteci olarak (sadece albümlerde yer alanları sayarsak) elinin değdiği
200’den fazla şarkı ve toplumsal olaylara karşı her zaman duyarlı 50 koskoca ve
dopdolu yıl... Ve şimdi yeni bir heyecan: bu 50 senenin üzerine hepimizin
merakla beklediği “Ömer Hayyam Müzikali”...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder