Edip
Akbayram konseriyle açılan Kasım ayı, aramızdan ayrılışının üçüncü yılında, onun
birçok şarkısına söz yazarı ve besteci olarak imza atan Alaaddin Us’u anarak
kapanacaktı. Bu anma gecesi için Kadıköy Belediyesi’nin de desteğiyle 26 Kasım 2019 akşamı için Caddebostan Kültür Merkezi Büyük Salon tahsis edildi ve Alaaddin Us’un gönül
dostları yüreklerini alarak sırayla sahnedeki yerlerini aldılar.
Geceye
geçmeden, Alaaddin Us’un yaşamına kısaca göz atmak gerekirse:
1956
yılında, Dünya Barış Günü olan 1 Eylül’de bir cumartesi günü Bursa’da dünyaya
gözlerini açan Alaaddin Us, çok büyümeden soluğu ailesiyle birlikte
İstanbul’da, Zeytinburnu’da alır. 10 seneye yakın burada kalan aile, çalkantılı
1970’lerin ilk yarısında Anadolu Yakası’na, Kartal ilçesine taşınır ve Alaaddin
Us’a zaten içinde hep var olan sesleri dışarı verecek tohumlar o dönemler
iyiden iyiye atılmaya başlar. Belediye konservatuvarında iki yıl eğitim alan
Alaaddin Us, askerlik dönüşü tersanelerde işçi olarak bir süre çalışır ve daha
sonrasında tamamen müzikle nefes alıp vermeye başlar.
İlk
albümü Ateş Hırsızları’nı 1992 senesinde yayımlayan Alaaddin Us, ünlü yorumcu
Alpay’ın birçok bestesi ve düzenlemesine imza atan Müjdat Akgün destekli ikinci
albümü Yurdumun Trenleri’ni bu albümden üç sene sonra yayımladı: albüm, aynı
zamanda Alaaddin Us’un annesine adadığı bir albüm olarak kayıtlara geçti. 1998
yılında sırasıyla Yaz Gibi Gel ve Nasihat albümlerini yayımlayan Alaaddin Us,
milenyuma girmeden son olarak 1999 senesinde Salkım Söğüt 1 albümüne Arzu
Görücü, Birol Topaloğlu ve İlkay Akkaya ile konuk oldu. 2000’li yıllara da yine
ortak albümlerle başlayan Alaaddin Us, 2002 yılında Cebrail Kalın ile birlikte
Sabah Türküleri albümünü yayımladı. 2004 yılında iki albümde Alaaddin Us ismini
gördük: Duyuyor Musunuz adlı albüme konuk olan Us, aynı yıl Tayfun Talipoğlu
ile birlikte Eskiyen Yüzümün Yeni Gülümseyişi albümünü yayımladı. Kalenin
Dibinde Taş Ben Olaydım türküsünü seslendirdiği Rengahenk Türküler albümüne
2005 senesinde konuk olan Alaaddin Us bu dönemde bir albüme daha konuk oldu:
Ülken Senin Yüreğindir Vol.2. 2007 senesinde tam dokuz sene aradan sonra Uslanmaz
Şarkılar adını verdiği tamamen kendi sesiyle dolu bir albüm paylaşan Us, 2013
yılında bu sefer Efkar adında yeni bir solo albüm çıkarır. 20 Kasım 2016 akşamı
yaşanan beklenmedik bir kaza, Alaaddin Us’u aramızdan ayırır.
Programa
dönersek, başlangıçtan hemen önce bizleri Alaaddin Us karşıladı: salon
hoparlörlerinden verilen ve Yaz Gibi Gel albümünde yer alan
Aziz Şimşek türküsü Merhaba ile gecenin asıl sahibinin selamını aldık.
Ondan
sonra gecenin sunuculuğunu üstlenen Alaaddin Us’un can yoldaşı Sevinç Öztürk bu
zor göreve ilk önce İlkay Akkaya’yı davet ederek başladı: Doğan Ceren şiiri ve
Alaaddin Us bestesinin bir araya geldiği Ah Sensiz, yukarıda da adı geçen Yaz
Gibi Gel albümünde yer almadan önce Grup Kızılırmak albümünde 1996 senesinde Akkaya’nın
sesiyle can bulmuştu. Şarkıya çello, keman, bas gitar, klavye ve klarnetleriyle
İsimsiz Orkestra eşlik etti.
Sonra
şair ve besteci Tunay Bozyiğit, kavalda Turgay Güzelcan ve bağlamada Önder
Çankır eşliğinde Al Götür şiirini okudu. Bir sonraki konuk sanatçı, santur
eşliğinde kendi bestesini bizlerle paylaşan ve daha sonra Gidersen Aklın
Kalır’ı seslendiren Ulaş Vatansever oldu. Ulaş Vatansever’den sonra Alaaddin Us
ile stüdyoya son giren müzisyen olma onurunu her zaman taşıyacak olan Kerem
Aktan elinde gitarıyla sahneye geldi ve Recep Özçakır’ın gitarının ve yüzlerce
dinleyicinin de eşliğiyle Türküler Yanmaz’ı yorumladı.
Haluk
Çetin, Ataol Behramoğlu’nun şiiri Yunus Gibi’ye yaptığı besteyi seslendirdikten
sonra Yaz Gibi Gel albümünde de yer alan Alaaddin Us’un Bedri Rahmi
Eyüpoğlu’nun şiiri Tuz’a yaptığı besteyi bizlere sundu. Hürdağ Aydın’ın
bağlamasıyla sahne almasından sonra Kadir Demirel (aynı zamanda Hasan Hüseyin
Demirel’in kardeşi), Edip Akbayram yorumuyla da tanıdığımız Kasımpaşa Kıyıları
ile bizlere seslendi, Oktay Rıfat’ın şiiri ve Alaaddin Us’un bestesi olan
şarkıya dinleyiciler “top çiçeğim, deste gülüm, canım İstanbul’um” sözleriyle
nakarat kısmında eşlik etmeyi ihmal etmedi. Bu şarkılardan sonra tekrar Tunay
Bozyiğit, Turgay Güzelcan ve Önder Çankır üçlüsü sahneye geldi ve kavuşamayan
iki nehir Seyduna ile Şehrud’un acı şiirini dinledik. Bir sonraki konuk Nevzat
Karakış olurken, bağlama ve gitar eşliğinde Gümüş İbrik’i seslendirip Ruhi Su
Dostlar Korosu’na selamını verdi, ardından Karanfil Halay Havası’nı seslendirip
yerini bir başka bağlama ve gitar eşliğine, Vedat Sakman ile Emin İgüs’ün
seslerine bıraktı. Afyon türküsü Evlerinin Önü Yoldur ve birçok yorumcudan da
dinlediğimiz Bu Dünya Bir Pencere, Emin İgüs’ün sesiyle bize ulaşırken, Vedat
Sakman gitarıyla Nazım Hikmet şiiri Türküler’e yaptığı besteyi ve sözü ile
bestesi kendisine ait olan Suruç şarkısını yorumladı.
Genç
müzisyen Oskay Noyan Yıldırım’ın çellosu eşliğinde, Yiğit Tuncay bizlere bir
başka Nazım Hikmet şiiri Yaşamaya Dair’i okudu. Sonrasında Hilmi Yarayıcı sahne
aldı ve art arda Bir Nisan Yağmuru (söz ve beste: Murat Hasarı), Baladız Ağıtı
(Ruhi Su) ve Gitme Gülüm (Alaaddin Us) şarkılarını seslendirdi. Açılışı yapan
İlkay Akkaya tekrar sahneye gelerek bir başka Alaaddin Us eseri Halkımsın’ı ve
yine bir Kasım günü talihsizce yitirdiğimiz Tuncay Akdoğan’a ait Günün İlk
Işığı’nı yorumladı. Akkaya’dan sonra Hüseyin Turan sahneye gelerek sözleri
Karacaoğlan’a ait Bağlandı Yollarım’ı ve kemanî Haydar Telhüner’in türküsü
Şafak Söktü Yine Sunam Uyanmaz’ı seslendirdi. Gecenin son konuğu Mazlum Çimen,
2001 yılında çıkardığı albümle aynı adı taşıyan ve Emekçi’nin (Ali Haydar
Bender) sözleri üzerine bestelediği Feryad-ı İsyanım’ı, sonrasında da birçok
kişinin Edip Akbayram’dan tanıdığı, sözü ve bestesi kendisine ait Gittin
Gideli’yi seslendirdi.
Doğu
Anadolu’dan Marmara’ya göçen aile, Bursa’da ilk nefes, İstanbul’un Avrupa
yakasında geçen çocukluk, İstanbul’un Anadolu yakasında geçen gençlik.. Ve bu
yolculuklardan sonrasında hem bilekle hem yürekle yoğrulmuş emek oldu Alaaddin
Us. Tüm bu yolculuklardan bizlere kalan; hem kendi kaleminden çıkan hem başka
şairlerin duygularını döken şiirlere yapılmış besteler, tok bir ses ve son
zamanlarda eski bir semt adı olarak bile duyamadığımız ‘vefa’ dolu bir gece
oldu.
(Not: Bu yazı 29/11/2019 tarihi itibariyle hukuki koruma altına alınmıştır, sahibinden izinsiz alıntı yapılması ve kullanılması telif hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilecektir.)
(Not: Bu yazı 29/11/2019 tarihi itibariyle hukuki koruma altına alınmıştır, sahibinden izinsiz alıntı yapılması ve kullanılması telif hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilecektir.)