29 Kasım 2019 Cuma

ALAADDİN US'A VEFA


Edip Akbayram konseriyle açılan Kasım ayı, aramızdan ayrılışının üçüncü yılında, onun birçok şarkısına söz yazarı ve besteci olarak imza atan Alaaddin Us’u anarak kapanacaktı. Bu anma gecesi için Kadıköy Belediyesi’nin de desteğiyle 26 Kasım 2019 akşamı için Caddebostan Kültür Merkezi Büyük Salon tahsis edildi ve Alaaddin Us’un gönül dostları yüreklerini alarak sırayla sahnedeki yerlerini aldılar.

Geceye geçmeden, Alaaddin Us’un yaşamına kısaca göz atmak gerekirse:

1956 yılında, Dünya Barış Günü olan 1 Eylül’de bir cumartesi günü Bursa’da dünyaya gözlerini açan Alaaddin Us, çok büyümeden soluğu ailesiyle birlikte İstanbul’da, Zeytinburnu’da alır. 10 seneye yakın burada kalan aile, çalkantılı 1970’lerin ilk yarısında Anadolu Yakası’na, Kartal ilçesine taşınır ve Alaaddin Us’a zaten içinde hep var olan sesleri dışarı verecek tohumlar o dönemler iyiden iyiye atılmaya başlar. Belediye konservatuvarında iki yıl eğitim alan Alaaddin Us, askerlik dönüşü tersanelerde işçi olarak bir süre çalışır ve daha sonrasında tamamen müzikle nefes alıp vermeye başlar.

İlk albümü Ateş Hırsızları’nı 1992 senesinde yayımlayan Alaaddin Us, ünlü yorumcu Alpay’ın birçok bestesi ve düzenlemesine imza atan Müjdat Akgün destekli ikinci albümü Yurdumun Trenleri’ni bu albümden üç sene sonra yayımladı: albüm, aynı zamanda Alaaddin Us’un annesine adadığı bir albüm olarak kayıtlara geçti. 1998 yılında sırasıyla Yaz Gibi Gel ve Nasihat albümlerini yayımlayan Alaaddin Us, milenyuma girmeden son olarak 1999 senesinde Salkım Söğüt 1 albümüne Arzu Görücü, Birol Topaloğlu ve İlkay Akkaya ile konuk oldu. 2000’li yıllara da yine ortak albümlerle başlayan Alaaddin Us, 2002 yılında Cebrail Kalın ile birlikte Sabah Türküleri albümünü yayımladı. 2004 yılında iki albümde Alaaddin Us ismini gördük: Duyuyor Musunuz adlı albüme konuk olan Us, aynı yıl Tayfun Talipoğlu ile birlikte Eskiyen Yüzümün Yeni Gülümseyişi albümünü yayımladı. Kalenin Dibinde Taş Ben Olaydım türküsünü seslendirdiği Rengahenk Türküler albümüne 2005 senesinde konuk olan Alaaddin Us bu dönemde bir albüme daha konuk oldu: Ülken Senin Yüreğindir Vol.2. 2007 senesinde tam dokuz sene aradan sonra Uslanmaz Şarkılar adını verdiği tamamen kendi sesiyle dolu bir albüm paylaşan Us, 2013 yılında bu sefer Efkar adında yeni bir solo albüm çıkarır. 20 Kasım 2016 akşamı yaşanan beklenmedik bir kaza, Alaaddin Us’u aramızdan ayırır.

Programa dönersek, başlangıçtan hemen önce bizleri Alaaddin Us karşıladı: salon hoparlörlerinden verilen ve Yaz Gibi Gel albümünde yer alan Aziz Şimşek türküsü Merhaba ile gecenin asıl sahibinin selamını aldık.

Ondan sonra gecenin sunuculuğunu üstlenen Alaaddin Us’un can yoldaşı Sevinç Öztürk bu zor göreve ilk önce İlkay Akkaya’yı davet ederek başladı: Doğan Ceren şiiri ve Alaaddin Us bestesinin bir araya geldiği Ah Sensiz, yukarıda da adı geçen Yaz Gibi Gel albümünde yer almadan önce Grup Kızılırmak albümünde 1996 senesinde Akkaya’nın sesiyle can bulmuştu. Şarkıya çello, keman, bas gitar, klavye ve klarnetleriyle İsimsiz Orkestra eşlik etti.

Sonra şair ve besteci Tunay Bozyiğit, kavalda Turgay Güzelcan ve bağlamada Önder Çankır eşliğinde Al Götür şiirini okudu. Bir sonraki konuk sanatçı, santur eşliğinde kendi bestesini bizlerle paylaşan ve daha sonra Gidersen Aklın Kalır’ı seslendiren Ulaş Vatansever oldu. Ulaş Vatansever’den sonra Alaaddin Us ile stüdyoya son giren müzisyen olma onurunu her zaman taşıyacak olan Kerem Aktan elinde gitarıyla sahneye geldi ve Recep Özçakır’ın gitarının ve yüzlerce dinleyicinin de eşliğiyle Türküler Yanmaz’ı yorumladı.

Haluk Çetin, Ataol Behramoğlu’nun şiiri Yunus Gibi’ye yaptığı besteyi seslendirdikten sonra Yaz Gibi Gel albümünde de yer alan Alaaddin Us’un Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun şiiri Tuz’a yaptığı besteyi bizlere sundu. Hürdağ Aydın’ın bağlamasıyla sahne almasından sonra Kadir Demirel (aynı zamanda Hasan Hüseyin Demirel’in kardeşi), Edip Akbayram yorumuyla da tanıdığımız Kasımpaşa Kıyıları ile bizlere seslendi, Oktay Rıfat’ın şiiri ve Alaaddin Us’un bestesi olan şarkıya dinleyiciler “top çiçeğim, deste gülüm, canım İstanbul’um” sözleriyle nakarat kısmında eşlik etmeyi ihmal etmedi. Bu şarkılardan sonra tekrar Tunay Bozyiğit, Turgay Güzelcan ve Önder Çankır üçlüsü sahneye geldi ve kavuşamayan iki nehir Seyduna ile Şehrud’un acı şiirini dinledik. Bir sonraki konuk Nevzat Karakış olurken, bağlama ve gitar eşliğinde Gümüş İbrik’i seslendirip Ruhi Su Dostlar Korosu’na selamını verdi, ardından Karanfil Halay Havası’nı seslendirip yerini bir başka bağlama ve gitar eşliğine, Vedat Sakman ile Emin İgüs’ün seslerine bıraktı. Afyon türküsü Evlerinin Önü Yoldur ve birçok yorumcudan da dinlediğimiz Bu Dünya Bir Pencere, Emin İgüs’ün sesiyle bize ulaşırken, Vedat Sakman gitarıyla Nazım Hikmet şiiri Türküler’e yaptığı besteyi ve sözü ile bestesi kendisine ait olan Suruç şarkısını yorumladı.

Genç müzisyen Oskay Noyan Yıldırım’ın çellosu eşliğinde, Yiğit Tuncay bizlere bir başka Nazım Hikmet şiiri Yaşamaya Dair’i okudu. Sonrasında Hilmi Yarayıcı sahne aldı ve art arda Bir Nisan Yağmuru (söz ve beste: Murat Hasarı), Baladız Ağıtı (Ruhi Su) ve Gitme Gülüm (Alaaddin Us) şarkılarını seslendirdi. Açılışı yapan İlkay Akkaya tekrar sahneye gelerek bir başka Alaaddin Us eseri Halkımsın’ı ve yine bir Kasım günü talihsizce yitirdiğimiz Tuncay Akdoğan’a ait Günün İlk Işığı’nı yorumladı. Akkaya’dan sonra Hüseyin Turan sahneye gelerek sözleri Karacaoğlan’a ait Bağlandı Yollarım’ı ve kemanî Haydar Telhüner’in türküsü Şafak Söktü Yine Sunam Uyanmaz’ı seslendirdi. Gecenin son konuğu Mazlum Çimen, 2001 yılında çıkardığı albümle aynı adı taşıyan ve Emekçi’nin (Ali Haydar Bender) sözleri üzerine bestelediği Feryad-ı İsyanım’ı, sonrasında da birçok kişinin Edip Akbayram’dan tanıdığı, sözü ve bestesi kendisine ait Gittin Gideli’yi seslendirdi.

Doğu Anadolu’dan Marmara’ya göçen aile, Bursa’da ilk nefes, İstanbul’un Avrupa yakasında geçen çocukluk, İstanbul’un Anadolu yakasında geçen gençlik.. Ve bu yolculuklardan sonrasında hem bilekle hem yürekle yoğrulmuş emek oldu Alaaddin Us. Tüm bu yolculuklardan bizlere kalan; hem kendi kaleminden çıkan hem başka şairlerin duygularını döken şiirlere yapılmış besteler, tok bir ses ve son zamanlarda eski bir semt adı olarak bile duyamadığımız ‘vefa’ dolu bir gece oldu.

(Not: Bu yazı 29/11/2019 tarihi itibariyle hukuki koruma altına alınmıştır, sahibinden izinsiz alıntı yapılması ve kullanılması telif hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilecektir.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder